Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında muhalefet partilerinin birbirleriyle çekişmesine tepki gösterdi. Baş, son seçimde bazı kişilerin ‘stratejik oy’ tabirini manipülasyon olarak nitelendirerek, “Milyonlarca vatandaşın siyasi iradesini gasp etmeye çalıştılar. İnsanların bize oy vermemesi için özel çaba sarf edildiğini biliyoruz.” O seçim değil, bu son seçim, bundan sonra böyle olacak, böyle olacak.’ “Şimdi bu stratejik oy hileleri ve manipülasyonlarıyla seçilmiş İYİ Parti milletvekilinin AKP’ye geçişini utançla izliyoruz” dedi.
Erkan Baş, UYGUN Partisi Genel Başkanı Meral Akşener’e de tepki gösterdi. Baş, Akşener hakkında şunları söyledi: “Bundan yola çıkarak İYİ Parti’nin muhalefet içinde bir nevi ‘trafik polisi’ gibi hareket etme ve muhalefeti ayarlama çabalarını vatandaşların takdirine sunuyoruz. O halde artık Türkiye’de kimin sağ, kimin sol olduğunu belirlemek, solculara nasihat etmek, sözde muhalefet gösterisi yapmak yerine, ellerinizi başınızın arkasına koyun. “Kendini bir kuruş karşılığında AKP’ye satmayacak bir temsilci bulun.”
İYİ Parti’den istifa eden Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu AK Parti’ye katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MKYK toplantısında rozetini taktı. Hatipoğlu’nun AKP’ye geçmesiyle ilgili çok konuşulan iddia İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş’tan geldi. Toktaş, Meclis’te yaptığı konuşmada Hatipoğlu’nun 50 milyon dolar aldığını iddia etti.
AKŞENER SOLCULARA ‘SOL İNSANLIK’ DERSLERİ VERDİ
Akşener solculara yönelik sözlerinde şunları söyledi: “Kendini solcu olarak tanımlayan birçok gazeteci bir zamanlar iktidarın elini öpmüş, iktidar onları bir kenara atınca solculuğunu keşfetmişti. Ondan sonra sınıf çelişkisinin ne olduğunu bilmeyen cahiller ortaya çıktı. alt sınıftan olduğunu düşündükleri bir kadına hakaret etti.” Neye hakaret ediyor? Kabul gününde mi?
Solun iki şeyini güçlü bir şekilde kucaklıyorum. Birincisi sosyal adalet, ikincisi sınıf çelişkisidir. Orta sınıf geçirgenlik. 15 yıl boyunca demokrasiyi sınıflar arası geçirgenliği sağlayan bir rejim olarak anlattım. Doğru, giderdim, o kabul günlerinde öğrendiğim işbirliğiyle o öğrencilere yardım ettim. Onları teşvik ettik. Ancak bugün kendilerine solcu diyen şerefli insanların “işçisin, işçi kal, köylüsün, köylü kal” psikolojisini görüyorum. Yazıklar olsun, yazıklar olsun. Bu arada eminim ki bu aptallar ne Manifesto’yu ne de Kapital’i okumamışlardır. Seni test edebilirim.” (HABER MERKEZİ)
